'Dayanışma duygusu ile şehirler yaşanılabilir hale getirilmeli'

DEM Parti Dêrik Belediye Eşbaşkan Adayı Songül Özbahçeci, ilçede yaşanan sorunlara dikkat çekerek, güven ve dayanışma duygusu ile şehirleri yaşanılabilir yerler haline getirmek gerektiğini vurguladı

DÊRIK'TE YEREL SEÇİM

DEM Parti Dêrik Belediyesi Eşbaşkan Adayı Songül Özbahçeci, ilk ve orta okul eğitimini Tilbisim'da (Tepebağ), lise eğitimini Dêrik'te tamamladıktan sonra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Bölümü'nden mezun oldu ve 5 yıl boyunca tarım alanında çalıştı. Sağlık teknikerliğine geçiş yapan ve bu süreçte aktif sendikal çalışma yürüten Songül Özbahçeci, Dêrik Belediyesi'nde de faaliyet yürüttü. Kayyum atanması ile belediyedeki görevinden istifa ettikten sonra kadın çalışmalarında aktif yer aldı.

"Tüm fertleri yurtsever olan bir ailede dünyaya gelmiş de olsam ben mücadele etmeyi ve haksızlıklara karşı durmayı annemden öğrendim. Onun, babam dahil erkekler ve erkek zihniyeti karşısındaki, toplumsal baskı ve haksızlık karşısındaki dik duruşu benim için hep moral ve ilham kaynağı oldu" diyen DEM Parti Dêrik Belediye Eşbaşkan Adayı Songül Özbahçeci, ANF'nin sorularını yanıtladı.

2019'un kasım ayında Mülkiye Esmez'in görevden alındığı günden beri Dêrik Belediyesi'ni kayyum yönetiyor. Mülkiye Esmez, 15 milyon TL borçlu bir belediyeyi devralmıştı ve göreve başladıklarından kısa bir süre sonra belediye hesaplarına bloke konmuştu. Kayyumdan nasıl bir belediyeyi devralacağınızı düşünüyorsunuz?

Kurdistan genelinde kayyum atanan bütün belediyelerde olduğu gibi Dêrik'te de bir borç batağı haline getirme durumu var. Takip ettiğimiz kadarıyla belediyeye ait araçlar satılmış ve şu an kullandıkları araçlar kiralık. Bu kiralık araçların sözleşmeleri de seçim döneminin sonunda bitiyor. Belediyeye ait birçok kurum ve binamız zaten kapatıldı ama tabloyu görünür kılmak için şu örneği vermek istiyorum. Belediyeye ait eski bir yapımız vardı ve biz burayı kültür kafe olarak düzenlemiştik, böyle işletiyorduk. Buranın, bir kafenin dahi kaymakamlığa devredildiği bilgisini aldık. Görünen tabloda yalnızca zimmetli eşyaları ve demirbaşları ile bomboş bir binayı devralacağımızı düşünüyoruz. Ama net rakamların ne olduğunu ancak belediyeyi alınca göreceğiz. Araştırma, tespit ve raporlaştırma çalışmaları sonrasında korkunç bir borç bataklığı ile karşılaşacağımız şimdiden belli.

Mêrdîn, kadın belediye başkanlarının hem büyükşehir hem de ilçeler genelinde her dönem fazla olduğu bir şehir. Eşbaşkanlık uygulaması elbette var ama resmi belediye başkanları çoğunlukla kadın. Dêrik de bu belediyelerden biri, yıllardır kadınlar tarafından yönetiliyor. Mêrdîn'de oluşturan kadın belediyeciliği modeli üzerine neler söylemek istersiniz?

Kadının bakış açısı çözüm olma ve alternatif üretme üzerine. Bu ikisi bir araya gelince de fark yaratmış oluyorsunuz. Evet Mardin yıllardır yerel yönetimleri kadın ağırlıklı sürdüren bir şehir. Bu sadece bir kota meselesi değil, çünkü kadın eliyle yönetmek yetmez, kadın gözüyle de bakmak, baktırabilmek gerekiyor. Kadın gözüyle bakabilmek sorunları çok boyutlu ele alıp çözümü de çok boyutlu geliştirebilmektir. Ben bu noktada başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Çok güçlü kadın belediye başkanları çıkardı Mardin. Sizin de söylediğiniz gibi bir kadın belediyecilik modeli de oluşturdu. İlkleri bu şehirde kadın belediye başkanları hayata geçirdi. Önümüzdeki süreçte de bu böyle olacak. Hem Mardin hem Derik için şunu söylemek lazım; kayyumlar birçok kurumumuzu kapatırken belediyelerdeki kadın çalışanları da işten çıkardı. Belediyeleri tamamıyla erkek kurumları haline getirdiler. Biz kurumlarımızı eski işlevlerine kavuştururken kadın temsiliyetini de tekrar olması gereken düzeye getirmeyi hedefliyoruz. Kadın daire başkanlığımızı tekrar kuracağız ve belediyeler bünyesindeki kadın faaliyetlerini buradan yürüteceğiz. Bu dönemde de Mardin'in sokaklarını kadının mor rengiyle donatacağız. Hem Derik açısından hem de diğer belediye başkanı adayı arkadaşlarım açısından tüm inancımla söyleyebilirim ki, yerine kayyum atanan arkadaşlarımızın yarım kalan projelerini bizler gururla, mutlulukla tamamlayacağız ve el ele bu şehir için daha birçok projeyi hayata geçireceğiz.

Dêrik iki dönemdir kayyumlar eliyle yönetiliyor. Sizce kayyum rejiminin Dêrik'te hedeflediği neydi?

Kayyumların yaratmak istedikleri tahribatı çok boyutlu ele almak gerekiyor. İrade gaspı ayrı, hizmetsizlikle cezalandırma ayrı boyutlar. En temel ihtiyaçtır; Dêrik'te bugün insanlar temiz suya ulaşım problemi bile yaşıyor. Altyapı hizmetlerindeki eksiklik zaten ortada. Ama tüm bunların ötesinde kadın bedeni üzerinden çok ciddi bir yönelim oldu. Taciz ve tecavüz zihniyeti burada tırmandırılmaya çalışıldı. Cezasızlık politikaları ile bu durum desteklendi, adeta meşrulaştırılmaya çalışıldı. Bizim hem 25 Kasım için hem 8 Mart için Dêrik'te özel gündemimiz buydu. Geçtiğimiz ay lise öğrencisi genç bir kadın kaçırıldı, taciz ve işkenceye maruz bırakıldı. EĞİTİM SEN'li ve KESK'li öğretmenler ile kadın hareketi olarak açıklamayı beraber yaptık. Onlar da konunun sonuna kadar takipçisi olacaklarını söylediler. Kadınlar, bilhassa genç kadınlar açısından bir geleceksizleştirme, korku ve güvensizlik atmosferi yaratılmaya çalışılıyor. Yerel yönetimlere bu konuda çok ciddi görevler düşüyor. Kadının güvenliğine, sosyal ve ekonomik hayattaki yerine, geleceğine dair politikaları üretmek, güven ve dayanışma duygusu ile şehirleri yaşanılabilir yerler haline getirmek gerekiyor.

Sizce Dêrik'in en acil hizmet beklediği konu nedir? "İlk olarak şunu yapacağız" dediğiniz konu nedir?

Genel belediyecilik hizmetleri kapsamında elbette birçok problem var. Halkın yıllardır beklediği beklediği en temel altyapı, üst yapı hizmetleri var ancak Dêrik özelinde temiz suya ulaşma problemi var. Öncelikli olarak ele atacağımız konuların başında bu geliyor. Şebeke suyu kirlendiği için içilmiyor. Bu hem bir arıtma tesisi gerektiren, hem ilçe genelindeki şebekenin iyileştirilmesini içeren, kimi boyutlarıyla da Büyükşehir Belediyesi ile ortaklaşa yapılması gereken bir proje. Her iki kayyum döneminde de biz bu sorununu yaşadık. İlk olarak Çağlar Demirel bu soruna el atmış ve çözüm üretmişti. Su kaynağımızın olduğu yere bir arıtma tesisinin kurulması gerekiyor. Bunun için belediyelerimiz bir arıtma tesisi kurmayı hedefliyordu ancak kayyumlar her iki dönemde de bu çalışmaların önünü kesti. Şu an arıtılmamış şu şebekeye gönderiliyor. Üzerinde ilk duyacağımız konu bu olacak.

Belediyeyi devraldığınız zaman daha uzun vadede hayata geçirmeyi tasarladığınız plan ve projelerden bahsedecek olursanız neler söylemek istersiniz?

Kayyumlar geldiği zaman, arkadaşlarımızın yarım kalan projelerini kendileri tasarlamış gibi lanse etti. Mesela demiştik ki, biz bu şehre bisiklet gezdireceğiz ve getireceğimiz bisikletlere ilk önce kadınlar binecek. Kampanyanın startını vermiştik, bisikletler getirilmişti. Tüm hazırlığımız yapıldıktan sonra kayyum atandı, kendi fikirleri ve kendi hizmetleriymiş gibi bu projeyi sundular. Böyle yarım kalan, tüm fikri bize ait projelerin tamamlanması öncelikli hedefimiz olacak.

Dêrik için zeytincilik faaliyetleri çok önemli. Belediye bünyesinde bir zeytin serası oluşturacak ve burada yalnızca kadınları çalıştıracaktık. Aynı şekilde zeytin işlenmesi için bir kooperatif oluşturulacaktı. Dêrik zeytini, coğrafi olarak tescilli bir ürün. Bu projeyi kaldığı yerden daha güçlü bir şekilde yaşama geçirmeyi hedefliyoruz.

Tandırları yine kadınlara yönelik sosyal yaşam alanı haline getirmek için, her mahallede dört beş yan yana tandır projemiz vardı. Bu hem ev ekonomisine katkı sunabilmeleri için hem de ekmek yaparken bir arada bulunup yardımlaşma ve sosyalleşme durumlarını geliştirebilmeleri içindi. Betonlaşma durumu söz konusu ve yüksek binalarda fazlaca aile yaşıyor artık. İnsanların mahalle ve komşuluk ilişkileri istem dışı bir şekilde zayıfladı. Biz geleneksel olarak da sosyal ilişkileri gelişkin bir toplumumuz. Fakat yüksek katlı apartmanlar hızlı bir sosyolojik değişikliği dayatıyor insana. Buralarda yaşayan kadınlarımızın sosyalleşebilmesi açısından diğer projelerimizi de hayata geçireceğiz.

Elbette gençlere yönelik projelerimiz var. Bir geleceksizleştirme, umutsuzlaştırma psikolojisi yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Onların kendilerini ifade edebilecekleri, ait hissedebilecekleri mekanları oluşturmayı hedefliyoruz.

Seçim çalışmaları esnasında halkın duygu ve düşüncelerini gözlemleme imkanınız olmuştur, halkın Dêrik'te yerel seçimlere ve önümüzdeki sürece dair bakış açıları, beklentiler nasıl?

Dêrik, Mardin'in diğer ilçelerine göre köy sayısı daha fazla olan bir ilçe. Mezraları ile birlikte 175 köyü var. 175 köyün hepsini seçim süreci boyunca dolaşmayı hedefliyoruz ki birçoğuna da gittik. Halk gerçekten coşkulu ve moralli. Dêrik aynı zamanda önemli politik geçmişe sahip olan ilçelerinden bir yer. Tepkileri, refleksleri bu açıdan da bizler için önemli. Genel seçimler sonrasında bir coşku azalması olmuştu, insanlarımız kimi gözlemlerini, eleştiri ve beklentilerini o süreç sonrasındaki halk toplantılarında da dile getirmişlerdi. Tabii bizim siyasi geleneğimizde yerel seçimler her zaman çok daha büyük bir coşku ile karşılanıyor. Çünkü yerel yönetimler kendi irademizin temsiliyetini yıllardır doğrudan görebildiğimiz bir niteliğe sahip. Biz toplumsal inşayı tepeden değil tabandan, yerelden ve hep birlikte öngören bir hareketiz. Gittiğimiz her yerde de bu yönlü geri dönüşler alıyoruz. Halkımız kayyumlardan kurtulmak ve kendi temsilcileri ile yönetilmek istiyor. Elbette hizmet bekliyorlar. Beklentilerini dile getiriyorlar. Bizleri uzun uzun misafir etmek, sohbet etmek, hem anlatmak hem dinlemek istiyorlar. Bu ziyaretlerin bizler açısından da büyük moral olduğunu söyleyebilirim.